13 Temmuz 2013 Cumartesi

Siliniyoruz..

68 yıldır Cumuhuriyetin değerleri, birikimleri siliniyor. Maddi değerlerin yok edilmesinden yani özelleştirmelerden daha önemlisi entellektüel birikimimiz yok ediliyor.

İnsanımız öğrenmekten kaçmakta. Özellikle gençlerimiz öyle bir hale getirildi ki, utanılacak haline sevinmekte ve daha da kötüsü farkında bile değil.

31 Mayıs 2013'ten başlayarak toplumda gençlerin önderliğinde bir hareket ortaya çıktı. Baskıya karşı bir başkaldırı niteliğinde gelişen bu hareketi tabii ki destekliyorum ve içinde bende bulundum ve fakat bu hareketin yönü nedir ve hedef nedir gibi önemli sorular var. Bu soruların cevapları ortaya konmadan bu hareketin etkin olmasını beklemek hayal olur.

Peki bu soruların cevapları var mı? Evet var. Fakat bu hareket içinde bir çok farklı görüşten insan vardı ve hareket belli bir zaman sonrasında bu farklı görüşten insanların isteklerini barındırmaya başladı. Yani aynı soruya her kesimin farklı bir cevabı vardı. Farklı isteklerin hedefleri de farklıdır.

Buradaki en büyük sorun bu hareket sonrasında kendine özgü bir düşünsel sistem oluşturulamamış olmasıdır. İşte bunun nedeni farklı kesimlerin farklı istekleri bir hareket içinde buluştuğunda, biraz ondan biraz bundan şeklinde bir boyut kazandırma sürecinin gerçekleşmeyecek olduğunu insanların görmemiş olmasıdır ki bu çok üzücüdür.

Bir motivasyonla bir patlamayla sokaklara çıkan bir toplum fakat ulaşılmak istenen yer belirsiz. Bu yanlış bir hareket biçemidir. Şimdi şöyle bir söz grubu oluştu, bu bir özgür halk hareketidir, bunun dayandığı bir nokta yoktur, biz baskılara karşı duruyoruz vs..

Arkadaşlar çok nettir ki bu çok çok hatalı bir bakış açısıdır. Tarihte her hareket belirli prensiplerle yürür ve belirli hedefleri vardır. Yoksa kafası kesilen horozun etrafta bilinçsizce dolaşıp, sonra yere kapaklanmasından başka bir sonuç beklemek hayaldir.

Burada görülmeyen bir şey daha var ki o daha da vahim. Bakınız bu şekilde gelişen bir hareketin hükümet tarafından kontrol edilmesi imkansızdır. Çünkü bu hareketin içinde hangi kesimin isteğine evet denirse artık bunun arkası yoktur herşeye evet denilmek zorunda kalınır. Hükümet bunu kontrol edemez, fakat YÖNLENDİREBİLİR!!

Yönlendirmektedir, ilk günlerde konuşulanları hatırlayın ve şimdi konuşulanlara bakın, hareketin nerden nereye geldiğine bakın. Baskı sonucu patlayan bir toplum hareketinden, şimdi günlük yaşanan olaylara tepki veren bir hareket haline geldi. Çizilmek istenen bir tablo ortaya koyulmadı ve renklerin içinde yavaş yavaş her gün kayboluyoruz.

İşte bilgi yani entellektüel birikim yani gerçek bireysel gelişimden uzaklaştıkça, ekonomik kaygılar yüzünden dini dogmalar yüzünden topluma tesir etmeye çalışan aşırı akımlar yüzünden bilgiden bunun birikiminden ve bu birikimin yorumlanması kullanılmasından uzaklaştıkça, fikir üretemez hale geliyoruz.

Hareket yavaş yavaş siliniyor, bizlerde siliniyoruz. Ama ben inanıyorum ki bir gün gelecek ve gençlik bilgiye acıkacak işte o gün göreceksiniz, gençlerin kalemi silgisinden büyüktür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder