28 Ağustos 2013 Çarşamba

Suriye Savaşı

Son iki buçuk yıldır güney komşumuz Suriye'de bir iç savaş yaşanıyor. Bu iç savaş bölgedeki devletler tarafından yönlendirilmeye çalışılırken, Amerika, İngiltere, Fransa gibi Nato bağlarıyla bizim müttefikimiz olan devletler aktif bir askeri harekette bulunmadılar. Ama işte o bölgedeki devletlerin siyasi kontrolü ellerindeydi ve bu uydu devletler onların doktrinlerini yerine getirme çabasıyla bu iki buçuk seneyi geçirdiler.

Fakat anlaşıldı ki uyduları bu işi halledemediler ve şimdi kendileri askeri harekata girişmek için hazırlıklara başladılar. Kimyasal silah bahanesi aynı Irak savaşında olduğu gibi kullanılıyor. Bu sefer kendi destekledikleri Esad karşıtı güçler tarafından kullandırdıkları kimyasal silahın yol açtığı insan katlini Esad'ın üzerine yıkmak gibi bir strateji belirleyerek, kendilerini dünya kamuoyunda haklı gösterme niyetindeler.

Bu bölgedeki beceriksiz uydulardan biri olan Türkiye ise bu olayın en kritik aktörlerinden biri konumunda. İran'ın böyle bir müdahale istemediği, Rusya'nın dünya politikalarına aykırı olan bu hareketliliğe karşı olduğu aşikarken, Türkiye gafil hükümetin yaptığı hataların ve hainliğin faturasını ödemeye çok yaklaştı.

Ekonomik olarak sorunlar yaşadığımız bu günlerde çıkacak bir savaşın altından kalkarken mağdur olacak taraf yine halk olacaktır. Bu savaşla birlikte yıllardır diplomatik yollarla uydu olarak kullanılan Türkiye, üslerini efendilerine açacak ve geri dönüşü olmayan bir yıkım sürecinin fitili ateşlenmiş olacaktır.

İki buçuk yıllık bu sürecin en kötü aktörü de yine Türkiye olacaktır. Toz duman yere çöktüğünde, Suudi paralarıyla Suriyeli muhalif güçlere askeri eğitimler ve teçhizat sağlayan Türkiye'nin imajı dünyada sıfırlanacaktır.

Yıllarca din elden gidiyor diyerek iktidara gelen zihniyet, benimsediği dinin gereklerini yerine getirmek bir kenara dursun, hem vatan hainliği hem de din kafirliği yaparak bu topraklarda üzerine tükürülecek bir mezar bile hak etmediğini kanıtlamıştır.

Aymazlıkla dolu 11 yıllık sürecin sonunda artık kapının kendilerine göründüğünü fark edenler son şakalarını yapmak arzusundadırlar. Fakat algıları ve zekaları olayların hangi raddede gelişebileceğini göremeyecekleri kadar sınırlı olan bu zihniyet mensupları, mezhep kavgasını, ırk ayrımını, millet yerine köle kavramını bu bölgeye getirdikleri için kendileriyle gurur duyabilirler.

Bu savaş gerçekleştiği takdirde bir Vietnam, bir Irak, bir Somali, bir Afganistan gibi olmayacak. Artık zaman gelmiştir ve fitil ateşlendiğinde tarihe 3. Dünya Savaşı olarak geçecek bir savaşın tam ortasında kalmış olarak en büyük yıkıma uğrayacağımız kesindir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder