6 Eylül 2013 Cuma

Suriye Savaşı || Kürtleri Bekleyen Tehlike

Güney sınırlarımız ve Akdeniz boyunca çalınmaya başlanan savaş boruları, küresel güçlerin oyun alanı olarak belirledikleri Orta Doğu bölgesinde gerilimi hızla tırmandırıyor. Bölge üzerinde yapılan çıkar hesapları, devletleri farklı saflarda birleşmeye itiyor.

Klasik WASP, Frank ve Yahudi işbirliği yine önümüzde. Yani "white,anglo-sakson,protestan"ı oluşturan ABD ve İngiltere, yanlarına Fransa ve İsrail'i de alarak bir cephe oluşturmuş durumda. Bunun karşısında Hegel'in diyalektiğine de uygun şekilde Rusya, Çin ve İran cephesi hazırlıklarını yapıyor.

Sadece bu kadarla kalmıyor, taşeronlarda hazırlıklarını hızlandırdı. Savaş durumunda vatandaşın özel mülkiyeti olan 5000 adet 4x4 arazi aracının toplanması ile ilgili hazırlığını tamamlayan Türkiye, nükleer başlıklı füze çalışmalarını hızlandıran Kuzey Kore gibi devletlerde bu savaşın 3.Dünya Savaşı olacağı yönündeki endişeleri arttırmakta.

Savaşta devletler kalır, halklar yok olur. İşte bu yazımda bu tehlikeyle karşı karşıya kalacak bir topluluk var. Kuzey Irak ve Suriye'nin kuzeyinde yaşayan Kürtler. Bu bölgede Kürt sorunu 100 yıllık bir projeyle günümüze taşındı. Bunun yarattığı terörün acısını en çok çeken devlet Türkiye oldu.

Kuzey Irak'ta kuruluşu adeta tamamlanan bir Kürt devleti, yapay olarak oluşturuldu. Hatırlanacağı üzere Saddam 1990'ların başında çıkan Körfez Savaşında bu topluluğu kimyasal silahlarıyla hedef almıştı. Bir kültürün yok edilmeye çalışılmasıyla burada tanıştılar. Sonra yardım elini ABD uzattı.

Kendi silahlı gücü olduğu gibi, ayrıca komşu devletlerde terör eylemleri yapan terörist grupların CIA ve MOSSAD tarafından organize edilip desteklendiği biliniyor. Bunlardan biri yakından tanıdığımız PKK ve Suriye iç savaşıyla tanıştığımız PYD..

Türkiye'de 5 senedir açılım adıyla anılan bir süreç yaşandı. PKK Kuzey Irak'a çekildi ve çekiliyor. Şimdi Suriye'ye bakalım. El-Kaide var, ÖSO var, PYD var, birde Suriye ordusu var, kim kime dumduma.

Kuzey Irak'ta Kürt hakimiyeti küresel güçler tarafından sağlandı. Petrol kuyularıyla ilgili anlaşmalar yapıldı. Kuyular büyük petrol karteli şirketlerin eline geçti. Şimdi bu savaşla onlar payını daha da arttırmak niyetindeler. O halde Kürtlerin askeri gücü bitirilmeli.

PKK'nın Türkiye'den çekilmesiyle birlikte, bu terörist gruptaki silahlı teröristler PYD'ye geçiş yaptılar. Kürt hakimiyeti olan bölgede yaratılan Kürt silahlı gücüde buraya Suriye'ye doğru kayıyor. Buradan sonrasını tahmin etmek zor değil.

Savaş çıktığında ABD cephesi kendi askerini kullanmayacak Kürt halkını kullanacak diyebiliriz kısaca.

Umarım bu tehlikenin farkına varıp, 100 yıldır yalanlarla yıkanan zihinleri bir uyanışa uğrar ve huzura kavuşurlar.

***Not: Türkiye'nin bütünlüğü ve birliği için hareket eden Kürt kardeşlerimi ayrı tutarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder